Aşı İle Çoğalma

Aşılar anaca takılan parçanın özelliğine göre ikiye ayrılır.

a)Göz aşıları

Bu aşılarda anaca takılan parça tek bir gözden oluşur.

b)Kalem aşıları

Bu aşılarda anaca takılan parça genellikle üzerinde 1-3 göz bulunan, 7-15 cm uzunluğunda “kalem” adı verilen 1 veya 2 yaşlı dal parçasıdır. Ancak onarım amacıyla yapılan kemer ve köprü aşılarında kalemin boyu 50-80 cm uzunluğunda olabilmektedir.

Aşılar yapılış zamanlarına, diğer bir ifadeyle gelişme dönemi içinde sürme durumlarına göre de “Sürgün” ve “Durgun” aşılar olarak ayrılırlar.

a.Meyve ağaçlarında ve asmalarda erken ilkbaharda yapılan kalem ve göz aşıları ile Haziran ayında yapılan göz aşıları aşı yapıldıktan kısa bir süre sonra sürerler. Bunlara “sürgün aşılar” denir.

b.Yine asmalarda ve meyve ağaçlarında Ağustos veya Eylül ayında yapılan göz aşıları kaynaşır, tutar, ancak yapıldığı dönem içinde sürmez. Bu gözler takip eden ilkbahar döneminde sürerler. Bu aşılara da “durgun aşılar” denir.

Aşıda kullanılacak kalem veya gözü hazırlamak amacıyla, genellikle bir yaşlı sürgünlerden hazırlanan dal parçalarına “aşı kalemi” denir. Aşı kalemleri erken ilkbaharda uygulanacak kalem ve göz aşıları için, yaprak dökümünden kış sonuna kadar olan dönemde alınabilir. Kış soğuklarının bir yaşlı sürgünlere zarar verme ihtimali bulunmayan kışları ılık geçen yörelerde aşı kalemlerinin bitkide uyanma başlamadan, yani aşı uygulamasından birkaç hafta önce alınması daha uygun olmaktadır.

Aşı kalemleri, uygun sıcaklık ve nem şartlarında gözleri dinlenme halinde tutacak şekilde saklanmalıdır. Su kaybının önlenmesi şartıyla 2-3 haftalık bir süre için, 4-10°C’de, ya da 1-4°C sıcaklıktaki soğuk hava depolarında polietilen torbalar içinde aşı zamanına kadar saklanmaları mümkündür.

Ağustos ve Eylül aylarında yapılacak durgun göz aşıları için kullanılacak aşı kalemleri ise, o yılın sürgünlerinden gözler iyice olgunlaştıktan sonra, aşının yapılacağı dönemde alınmaktadır.

Bir yıllık sürgünler üzerindeki bütün gözlerin aşıda kullanılmaları mümkün değildir. Aşıda kullanılacak kalem ve gözler, genellikle sürgünlerin orta kısımlarından alınmalıdır. Çünkü sürgünlerin uç kısımlarının yeteri kadar odunlaşmamış, buna karşılık dip kısımlarının gereğinden fazla odunlaşmış olabilir.

GöZ AŞILARI

Göz aşıları, üzerinde tek bir göz bulunan küçük bir kabuk parçası ile yapılan aşılardır. Bu aşıların uygulanması, kabuğun odundan kolaylıkla ayrılabilmesine bağlıdır. Kabuğun odundan kolayca ayrılabilmesi durumuna “kabuk verme” denir. Aşılama zamanı, bitkinin ve kambiyum dokusunun aktif gelişme halinde olduğu ilkbaharda başlar ve sonbaharda büyümenin durmasına kadar devam eder. Ancak bu dönemde, susuzluk, yaprakların herhangi bir nedenle dökülmesi veya zarar görmesi ya da olumsuz çevre şartları gibi nedenlerle bazen kabuk verme zorlaşabilmektedir. Bu durumda da aşı yapmak mümkün olmaz.

Meyve türlerinin çoğaltılmalarında yaygın olarak kullanılan göz aşılarının, kalem aşılarına göre bazı üstünlükleri bulunmaktadır.

1. Göz aşıları kurşun kalem kalınlığındaki (5-6 mm) anaçlara bile uygulanabildiğinden anacın kalınlaşması için uzun yıllar beklemeye gerek yoktur. Aşıya erken başlanması nedeniyle, göz aşılarıyla aşılanan ağaçlar daha erken meyveye yatmaktadırlar.

2. Göz aşılarında her anaca yalnız bir tek göz takıldığı için, daha az aşı kalemine ihtiyaç duyulur.

3. Göz aşılarında aşı uygulanırken anaçta çok az yara açıldığından, aşının tutması daha kolay olmaktadır. Genelde göz aşılarında tutma oranı % 80-95 arasındadır.

4. Göz aşılarında aşının tutup tutmadığı 15-20 gün sonra belli olduğundan, tutmayan aşılar aynı yıl içinde yenilenebilmektedir.

5. Göz aşılarının öğrenilmesi ve yapılması daha kolay olup, usta bir aşıcı ile bağlayıcı günde 800-1200 aşı yapabilmektedirler.

6. Durgun göz aşıları, fidanlıklarda diğer işlerin azaldığı bir dönemde yapılmaktadır.

7. Göz aşılarında aşı macunu kullanılmasına gerek yoktur.

Meyvecilikte ve bağcılıkta göz aşıları, ilkbahar başında, Haziran ayında, Ağustos ve Eylül aylarında olmak üzere üç dönemde yapılmaktadır.

Erken ilkbahar göz aşıları, anaçta aktif büyüme başlar başlamaz, kış dinlenme döneminde alınan aşı kalemlerindeki gözler kullanılarak yapılır. Bu aşılar, yapıldığı dönem içinde sürerler.

Haziran göz aşıları o yılın sürgünlerinden hazırlanan aşı kalemlerindeki gözleri kullanarak, yaz başında yapılmaktadır. özellikle şeftali ve kayısı gibi sert çekirdekli meyve türlerinin aşılanmasında kullanılmaktadır. Bunlar da aynı mevsimde süren aşılardır.

Geç yaz göz aşıları, Ağustos-Eylül aylarında, o yılın sürgünlerinden hazırlanan aşı kalemlerindeki gözlerin kullanılması ile yapılan aşılardır. Bu aşılar, aşılama döneminin daha uzun sürmesi, yaz sonundaki yüksek sıcaklıkların aşılarda daha iyi kaynaşma sağlaması, aşı kalemlerinin saklamaya ihtiyaç göstermemesi ve fidanlıklarda bu dönemde daha az iş yükü olması gibi nedenlerle meyve fidanı üretiminde diğer dönemlerde yapılan aşılara tercih edilmektedir. Bu aşılar yapıldıkları yıl tutarlar, ancak kışı dinlenme halinde geçirerek ertesi yıl ilkbaharda sürerler.

Yapılış şekillerine göre göz aşılarının birçok çeşidi vardır. Ancak bunlar arasında özellikle meyve fidanı üretiminde en yaygın kullanılan “T” göz aşısıdır.

“T” göz aşısı

Bu aşı, genellikle meyve fidanlıklarında 0.6-2.5 cm çapında ve kolay kabuk veren anaçlara uygulanır. Aşıda gözler, anaçların toprak yüzeyinden 5-25 cm yüksekliğine, kabuğun düzgün bir yerine takılmaktadır.

Bu aşı için önce anaç hazırlanır. Bu amaçla anacın kabuğu aşı bıçağı yardımıyla “T” şeklinde kesilir. Bu kesimde önce yukarıdan aşağıya kesimin, sonra buna dik olan yatay kesiminin yapılması tesviye edilmektedir. Bunun için anaç üzerinde önce 2.5 cm uzunlukta dikey bir kesim yapılır. Sonra, dikey kesimin üst ucunda, gövde çevresinin 1/3’ü kadar kısmında kabuk yatay olarak kesilir (Şekil 1.).

Gözün hazırlanması için, aşı kaleminde gözün 1.0 cm kadar aşağısından eğimli bir şekilde kesime başlanır. Gözün altından geçip, 2.5 cm kadar üstünde kesim bitirilir. Gözün 2 cm üzerinden yatay kesim yapılarak göz kalemden çıkarılır. Gözün hazırlanmasında “odunlu” ve “odunsuz” olmak üzere iki teknik uygulanır. Bazı aşıcılar, gözü çıkarırken, uygulanan eğimli kesimi, odun dokusuna geçecek şekilde biraz derin yaparlar. Bazı aşıcılar ise odunu çıkarılmış gözleri tercih etmektedirler. Ancak, gözün odunsuz hazırlanması durumunda, gözün altında bulunan ve göze su ile besin maddelerini sağlayan iletken dokulardan ibaret küçük bir odun kısmı mutlaka bulunmalıdır.

Aşının son aşaması, hazırlanan gözün anaçta açılan “T” ye yerleştirilmesidir. Gözün üst yatay kesim yüzeyi, anaçtaki yatay kesim yüzeyi ile çakışıncaya kadar göz aşağıya itilir. Bu işlemin ardından, gözün kabuk kısmı anacın kabuk kanatlarıyla kapatılmalı, ancak göz açıkta kalmalıdır.

Göz aşısında macunlamaya gerek yoktur, ancak aşıda kaynama oluncaya kadar aşı yeri sıkıca sarılmalıdır. Bu amaçla lastik veya plastikten yapılan esnek aşı şeritleri tercih edilmektedir. Esnek aşı bağları aşı bölgesinde ortaya çıkacak boğulmayı önlemekte, ayrıca aşı kaynadıktan sonra çevre şartları nedeniyle çürüyerek kendiliğinden kopabilmektedirler. Aşıda esnek olmayan rafya, ip vb. gibi bağlar kullanıldığında aşılamadan 10-14 gün sonra aşı bağları aşıların arka kısmından boğulmanın önlenmesi için kesilmelidir. Aşıyı izleyen 2-3 hafta içinde aşı yerinde kaynaşma tamamlanmaktadır. Ancak, aşı tutmamışsa ve anaç kabuk vermeye devam ediyorsa aşı tekrarlanabilir.

Şekil-1″Yama” göz aşısı:

özellikle ceviz, dut ve incir gibi kalın, girintili çıkıntılı kabuğa sahip olan meyve türlerinde kullanılır. Bu türlere ait fidan üretiminde daha çok Ağustos-Eylül aylarında yapılan durgun aşı tercih edilir. Bu amaçla, yama göz aşısı, o yılın sürgünlerinin topraktan 8-10 cm yüksek kısmına yapılır. Cevizlerde aşıdan sonra aşı kesitinden sızan siyah renkli kanama suyu, burada birikerek aşının tutmasına engel olduğundan, aşıdan önce anaçta aşı yapılacak kısmın altında odun tabakasına kadar inen V şeklinde bir çentik açılarak kanama suyu dışarı akıtılır.

Anacın hazırlanması için çift ağızlı bıçak yardımıyla anaç çevresinin 2/3’ü uzunluğunda iki paralel yatay kesim yapılır. Bu iki yatay kesim uçlarından iki dikey kesim ile birleştirilir. Böylece anaçtan dikdörtgen şeklinde bir kabuk çıkarılmış olur. Bu aşı tekniğinin esası anaçtaki bu kesim yerine üzerinde bir göz bulunan bir kabuk parçasının yerleştirilmesidir. Kalemden de aşı gözünün çıkarılmasında çift ağızlı aşı bıçağı kullanılır ve ortasında bir göz bulunan dikdörtgen eklinde kabuk çıkarılır. Hazırlanan aşı gözü anaçtaki yere kabuklar birbirine temas edecek şekilde yerleştirilir. Daha sonra aşı yeri göz dışarıda kalacak şekilde esnek aşı bağı ile sarılmalıdır.

Şekil-2″Yongalı” göz aşısı:

Bu göz aşısı, kabuğun kalkmasına gerek duyulmayan bir aşı tekniği olduğu için bağcılıkta yaygın olarak kullanılır. Ancak diğer meyve türlerinde de başarılı bir şekilde uygulanabilir. Diğer göz aşılarında olduğu gibi her üç aşı döneminde başarı ile yapılabilirse de, sıcaklığın daha elverişli olduğu Ağustos ayındaki durgun aşı tercih edilmektedir. Bağcılıkta bu aşının en önemli avantajı, 6 mm kalınlığındaki gövdelere bile kolaylıkla yapılabilmesidir.

Bu aşı için anacın kabuğundan odun kısmına doğru meyilli bir kesim yapılır. İlk kesimin yaklaşık 2-3 cm üzerinden başlayarak içeriden aşağıya doğru ikinci bir kesim yapılarak yonga şeklinde bir parça çıkarılır. Bu aşı tekniğinin esası anaçta açılan yaraya uygun bir gözün hazırlanıp bu yere takılmasıdır. Aşı kaleminde anaçta yapılan kesimlere benzer iki kesim ile üzerinde bir göz bulunan yonga şeklinde bir parça çıkarılır. Hazırlanan göz anaçtaki yerine kabukları çakışacak şekilde yerleştirilerek göz açıkta kalacak şekilde bağlanır. Bağcılıkta bu tekniğe göre yapılan aşılar, bağlamadan hemen sonra ince nemli bir toprakla kümbet yapılarak kapatılır. Bu örtü ertesi ilkbaharda geç don tehlikesinin atlatılmasından sonra açılır. Aşı bağı da genellikle bu dönemde kesilir.

Yongalı göz aşısı, asmaların daha yaşlı ve kalın dallarına çevirme aşısı olarak da başarı ile uygulanmaktadır.

Göz aşılarının tutup tutmadığını anlamak için aşağıdaki özellikler incelenir.

1.Gözün kabuğu, normal açık kahverengi veya yeşil rengini koruyorsa ve üzerindeki göz şişkinse,

2.Gözün yanında bulunan kısa yaprak sapı (erken ilkbahar aşılarında bulunmaz) düzgün bir şekilde kopuyorsa aşının tuttuğu anlaşılır.

Buna karşılık tutmayan aşılarda;

1. Aşı yerinde kabuk kararmaya başlar,

2. Yaprak sapı düzgün bir şekilde kopmayıp, yerinde buruşarak kararıp kalır.

İlkbahar ve Haziran sürgün aşılarında, aşıdan iki hafta sonra, Ağustos durgun göz aşılarında ise ertesi ilkbaharda gözlerin patladığı dönemde anaçlar aşı gözünün 1-1.5cm üzerinden vurulur.

KALEM AŞILARI

Uzun yıllardır meyve ağaçları ve asmaların aşılanmalarında çok farklı kalem aşısı yöntemleri uygulanmaktadır. Ancak hangi tip aşı uygulanırsa uygulansın, aşılamanın başarılı olması için beş şart önem taşımaktadır.

1)Anaç ve kalem mutlaka uyuşur olmalıdır.

2)Aşılamada kalem ve anacın kambiyum dokuları birbirleriyle temas etmelidir.

3)Aşı en uygun zamanda yapılmalıdır. Kalem aşılarının çoğu ilkbaharda anaçta su yürümenin başladığı dönemde yapılmaktadır. Ancak kullanılacak kalemin tomurcuklarında uyanma başlamamış olmalıdır. Bu nedenle aşı kalemleri dinlenme döneminde alınarak, aşı zamanına kadar uygun şartlarda saklanmalıdır.

4)Aşılama bittikten sonra, nem kaybını önlemek amacıyla, bütün aşı yüzeyleri aşı macunu veya uygun bir materyal ile kapatılmalı ve bağlanmalıdır.

5)Aşılamadan sonra, belirli bir süre aşılara özel bir bakım gösterilmelidir. örnek olarak anaçta oluşan sürgünler ile bazı durumlarda kalemden oluşan köklerin alınmaları gereklidir. Ayrıca kalemden meydana gelen sürgünler çok kuvvetli geliştikleri için kırılmalarını önlemek için bu sürgünlerin bağlanmaları zorunludur.

Meyve ağaçlarının aşılanmalarında yaygın olarak kullanılan bazı kalem aşısı yöntemleri aşağıda verilmiştir.

“Kabuk (Çoban)” aşısı:

Bu aşı genellikle, çeşit değiştirme amacıyla çapları 25-30 cm’ye kadar olan kalın dallarda yapılmaktadır. 30 cm’den daha kalın dalların bu yöntemle aşılanmaları, yaranın kapanması güç olacağından önerilmemektedir. Kabuk aşısının kolay uygulanabilmesi, kabuğun odundan ayrılmasına bağlı olduğundan bu aşı ilkbaharda ağaçta aktif büyüme başladıktan sonra yapılmaktadır. Aşılamada kullanılacak aşı kalemleri dinlenme döneminde alınıp, aşı zamanına kadar uygun şartlarda saklanmaktadır.

Kabuk aşısında farklı metotlar kullanılabilmektedir. Yaygın olarak kullanılan ve çoban aşısı olarak bilinen metotta ilk olarak aşılanacak dallar, bir kesici ile aşılanacakları kısımdan, kesit yüzeyi dalın ana eksenine dik olacak şekilde düzgün olarak kesilmelidir. Aşıda her dala, kalınlığına göre 3-5 adet aşı kalemi yerleştirilebilir.

Her kalem için, dalın ucunda, kabuktan oduna kadar inen yaklaşık 5 cm uzunluğunda yukarıdan aşağıya doğru çizgi halinde bir kesim yapılır. Sonra kalemi yerleştirmek amacıyla, kabuk bu kesitin her iki kenarı boyunca hafifçe kaldırılır. Aşı, kabuk üzerindeki dik kesimin yalnız bir kenarı boyunca kaldırılması şeklinde de yapılmaktadır.

0.6-1.2 cm kalınlığında, 10-12.5 cm uzunluğunda hazırlanan kalemlerde 2-3 adet göz bulunmalıdır. Kalemin alt ucunun bir kenarı boyunca, 5 cm uzunluğunda bir kısmı kesilerek inceltilir. Kalem kalın ise kesim ve inceltmenin başladığı yerde, kalemin yaklaşık üçte biri oranında bir ökçe bırakılır. Böylece kalemin anaca daha iyi yerleşmesi sağlanır. Kalemin uzun kesilen kısmının aksi yönünde, ikinci bir kısa kesim daha yapılır. Yapılan kesimler ile kalemin alt ucu, keskin bir kama şekline getirilir.

Daha sonra, hazırlanan kalemler anaca kabuk ile odun arasına yerleştirilir. Her kalem için ince ve başsız iki çivi kullanarak, kalemin anaca çivilenmesi başarıyı artırmaktadır. Ya da kalemler anaca bağlanmalıdır. Ancak aşı bağının aşıyı boğmasını önlemek için bir süre sonra kesilmesi gerekir.

Aşılama işlemi tamamlandıktan sonra bütün aşı kesim yerleri aşı macunu ile kapatılır.

Şekil-5″Kakma” Aşı:

Bu aşı, çeşit değiştirme amacıyla 7.5-10 cm veya daha kalın çaplı dalların aşılanmasında, yarma aşının yerine kullanılabilmektedir. Yarma aşıda olduğu gibi hastalık etmenlerinin girişi için uygun bir kapı olan büyük yarma açma sakıncası, bu aşıda söz konusu değildir. Ancak aşıya yeni başlayanlar için yapımı biraz daha güçtür. İyi uygulandığında şeftali gibi aşılanması zor bazı türlerde başarı oranı yüksek olmaktadır.

Kakma aşı da ilkbaharda anacın gelişmeye başlamasından hemen önceki dönemde yapılmalıdır. B aşı için anaçta keskin bir bıçakla V şeklinde bir kesit yapılır. Bu kesitin içi boşaltılarak kalemin takılmasına uygun hale getirilir. Yaklaşık 10-15 cm uzunlukta ve üzerinde 2-3 göz bulunan aşı kalemlerinin dip kısmı da V şeklinde kesilir. Hazırlanan kalem anaçtaki yere kabukları çakışacak şekilde yerleştirilir. Daha sonra açık yüzeyler aşı macunu ile kapatılır. Bu aşıda anacın kalınlığına bağlı olarak bir anaca birden fazla kalem takılabilir.

Şekil-6 Dilcikli Aşı

El ve makina ile yapılabilen dilcikli aşılar 0.6-1.2 cm çapındaki fidan üretim materyalinin aşılanmasında kullanılmaktadır. Bu aşıda kambiyum bölgesinde büyük ölçüde bir temas olduğu için tekniğine uygun olarak yapılırsa başarı oranı yüksektir. Tutma oranının yüksek olması için kalem ve anacın aynı kalınlıkta olmaları gerekmektedir.

Anacın üst tarafında yapılacak kesit kalemin alt kısmında yapılan kesite tamamen eşit olmalıdır. Anacın üstünde 2-5 cm uzunluğunda meyilli bir kesim yapılır. İlk kesit yüzeyinin uzunluğunun 1/3’ünden başlamak üzere aşağıya doğru ikinci bir kesim yapılır. Kalemde de anaçtakine benzer bir kesim yapılır. Yine ilk kesitin altında ikinci kesim yapılır. Anaç ve kalem birbiri içine sokulur ve diller birbirine kenetlenir. Anaç ve kalem birbirine iyi temas ederse bağlamaya gerek kalmaz. Ancak yara yüzeyleri macunlanmalıdır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir