Sebzeciliğin Genel Tanımı

İlk insanlar yaşayabilmek için doğada yetişen çeşitli yabani otların kök, gövde, yaprak, meyve, çiçek, tohum ve sürgünlerinden faydalanmıştır. Zamanla kültüre alınan bu yabani otlar bugün yetiştirdiğimiz sebzelere dönüşmüştür. Bugün tarım alanlarımızın ancak %1,5 luk bir kısmında bir kısmında Sebzecilik yapılmaktadır. Bu oran bize sebzeciliğe gereken önemin tam manasıyla verilmediğini ve sebzecilik faaliyetlerinin çok özenle istediğini göstermektedir. Sebzeciliğin genel tanımını yaptıktan sonra sebzeciliğin ilk adımı olan tohum konusunda kısa ve öz bilgiler vereceğiz.

Sebze Nedir?

Kök, gövde, sürgün, yaprak, çiçek meyve ve tohum gibi çeşitli yerlerinden gıda olarak faydalanılan, vitamin ve mineral kaynağı olarak kullanılan taze veya pişirilerek tüketilen tek veya çok yıllık otsu bitkilere sebze denilmektedir.

Beslenmemizde Sebzelerin Rolü Büyük

Sebzeler içerdikleri vitaminler, mineral maddeler, karbonhidrat, protein ve diğer birçok özelliği sayesinde beslenmemizde büyük rol oynayan besin maddelerinden birisidir.

Sebzeler Birer Vitamin Kaynağıdır

Vitamin ve sağlık kaynağı olarak kabul edilen sebzelerin her biri çeşitli vitaminleri, ihtiva ederler. Bunlardan bir kısmı özellikle bazı vitaminlerce zenginlikleri ile tanınıyor. Örneğin; Havuç marul, ıspanak, maydanoz, pazı A Vitaminince; Fasulye, bezelye, domates, B Vitaminince; karnıbahar, lahana, yeşil soğan, yeşil biber, ıspanak, domates C vitaminince zengin sebzelerdir.

Sebzelerin vitamin noksanlıklarında meydana gelen çok tehlikeli hastalıklara karşı vitamin kaynağı olarak kullanılmaları insan sağlığında oynadıkları hayati önemi gösterir. Sebzelerin yanlız vitamince değil, insan vücudunun gelişmesinde önemli rolü olan demir, fosfor ve kalsiyumca zenginlikleri nedeniyle de beslenmede çok önemli yerleri var.

İLAÇ OLARAK SEBZELER

Sebzelerdeki alkali fazlalığı vücudumuzdaki asit fazlalığını nötr hale getirerek denge temin ederler. Bileşimlerindeki selüloz sayesinde bağırsakların normal ve rahat çalışmasına yardımcı olurlar. Ayrıca içerdiği güzel kokulu ve baharlı maddeler iştahın açılmasını sağlar.

BESİN OLARAK SEBZELER

Sebzeler bol miktarda yenildiğinde doyma hissi vermekle beraber kalori değerleri düşük olduğundan ne kadar bol yenilirse yenilsin hiçbir zaman arzu edilmeyen şişmanlık meydana getirmezler.

Sebzeler insanların dengeli beslenmesinde vitamin ve mineral kaynağı olarak önemli bir yer tutar. Dünyada sebze tüketimi hayat düzeylerinin yükselmesine paralel olarak hızla artmaktadır.

DöRT MEVSİM SEBZE ÜRETİMİ YAPABİLİRİZ

Birçok önemli sebze türünün gen merkezi durumunda olan ve her türlü sebzenin değişik mevsimlerde yetiştirilmesi imkânlarına sahip olan ülkemiz, dünyanın belli başlı sebze üreten ülkeleri arasında yer almaya adaydır.

BOL SEBZE YİYELİM

Ülkemiz sebze tüketimi bakımından diğer ülkelere göre iyi durumdadır. Kişi başına tüketim yıllara göre 130 kg/yıl – 150 kg/yıl arasında değişmektedir. Tarımsal yapı ve üretime ilişkin resmi istatistiklerde yer alan 109 tarımsal ürünün 32 adedi sebze türüne aittir. Her türün çeşit zenginliği de düşünülürse sebzelerin sayılarının çok fazla olduğu görülmektedir.

HANGİ BöLGELERİMİZDE

Farklı iklim ve toprak yapısı nedeniyle ülkemiz dokuz tarımsal bölgeye ayrılmıştır. Tüm bölgelerimizde çeşitli sebzeler üretilmesine karşın ticari amaçla üretim bazı bölgelerde yoğunlaşmıştır. Ege, Marmara ve Akdeniz bölgeleri sebzecilik yönünden en önemli bölgelerdir. Üç bölgenin Türkiye toplamı sebze ekiliş alanındaki payı 1987 yılında %59,6 dır.

Akdeniz ve Ege bölgelerinde yıl boyu sebze üretilmektedir. İç kesimlere doğru iklim özelliklerinin değişmesi ve yetiştirme süresinin kısalması nedeni ile yılda tek ürün alınmaktadır. En az ekiliş alanına sahip bölge Kuzeydoğu Anadolu bölgesidir. Erzincan, Erzurum, Kars, Ağrı ve Artvin illerini kapsayan bu bölgenin toplam sebze ekiliş alanı içindeki payı %1 ,4 dür.

SERA SEBZECİLİĞİMİZİ UNUTMA

Açıkta sebze yetiştiriciliğinin yanında özellikle Akdeniz ve Ege sahil şeridinde örtü altı yetiştiriciliği yaygındır. 1987-1988 üretim döneminde 24.597 hektar örtülü alanda sebze üretimi gerçekleştirilmiştir. örtülü alanların %39.7 sini oluşturan 9.761 hektar seralardan, %60.3 ünü oluşturan 14.836 hektarlık alanda alçak plastik tünellerden oluşmaktadır.

KAÇ TON SEBZE ÜRETIYORUZ?

1987 yılında 609 bin hektar alanda 15.2 milyon ton (kuru soğan, sarmısak hariç) sebze üretilmiştir.

EN ÇOK HANGİ SEBZELERİ ÜRETİYORUZ?

Toplam sebze üretiminin sebze ~gruplarına göre analizi yapıldığında meyvesi yenen sebzeler grubu birinci sırada yer almaktadır. Kavun-karpuz ekiliş alanı en yüksek olup, bunu domates alanları izlemektedir. örtü altı yetiştiriciliğinde ise toplam seraların %50,8’i domates, %18,2’si hıyar, %15,2’si biber, %8,8’i patlıcan, %6,3’ü kabak ve %0,7’si de diğer sebze türlerinin üretimine ayrılmıştır. Seralarda en önemli ürün domatestir. Alçak tünellerde en çok karpuz yetiştirilmektedir, bunu kabak, hıyar, domates, kavun ve patlıcan izlemektedir.

TOHUM NEDİR?

Tohum ait olduğu bitkiyi yeniden meydana getirebilen en küçük canlı parçasıdır.

UNUTMA

Ek tohumun hasını, Çekme açlık yasını (Atasözü)

KALİTELİ TOHUMLUK İLE BAŞLA

Verimi doğrudan etkileyen faktörlerin başında iyi tohumluk gelmektedir. Araştırma sonuçları kaliteli tohumluk kullanılmasıyla verimin %20/30 oranında artabileceğini göstermiştir. Hatta bazı türlerde kullanılan F1 hibrit tohumlar 2-3 kat verim artışı sağlayabilmektedir. Başarılı üretimde çevre şartları, sulama, gübreleme ve mücadele gibi unsurlar önemli olmakla birlikte, bunlar tohumun sahip olduğu özellikten daha üstün kalite ve miktarda ürün elde edilmesini sağlayamamaktadır.

Tohum Üretimi Bilgi Emek Ve Masraf İster

Sebze tohumu üretimi, sebze ürünü üretiminden çok farklıdır. Tohumluk üretimi 1963 yılında çıkarılan 308 sayılı “Tohumlukların Tescil, Kontrol ve Sertifikasyonu” Hakkındaki Kanun ve bu kanun çerçevesinde çıkarılan kararname tüzük ve yönetmeliklere uyularak gerçekleştirilmektedir. Bundan dolayı teknik bilgi, daha fazla emek ve masraf gerektirmektedir.

Kendi ürettiği tohumluğu kullanan üretici, sebze türlerinin çiçek yapılarını bilemediği için çeşitler arasında olması gereken tecrit mesafelerine önem vermemektedir. Bu tohumların uzun yıllar aynı şekilde kullanılmasından dolayı çeşitler saflıklarını kaybetmektedirler.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir