Kayısı Yetiştirmeciliği – 2

1.GİRİŞ

GAP Bölgesi’nde sulamanın başlaması ile tarla bitkilerinden sonra meyveciliğe bir yönelme olacaktır. Ekonomik meyve yetiştiriciliği için uygun toprak ve ekolojik koşullar bu yöremizde mevcuttur. Ülkemizin bu çok büyük meyvecilik potansiyeline sahip bölgesinde uygun çeşitler kullanılarak hem sofralık hem de sanayiye yönelik yetiştiricilik yapmak mümkündür.

Kayısı; kurutulmuş, konserve ve taze olarak yıl boyunca tüketilebilen bir meyve türüdür. Dünya sofralık kaysı dış satımında İspanya ilk sırayı almakta ve bu ülkeyi İtalya, Yunanistan ve Fransa izlemektedir. Kuru kaysı dışsatımında ise Türkiye ilk sıralarda yer almakta ve bu pazarın %80’ini elinde tutmaktadır. Ülkemizde, yoğun kaysı yetiştiriciliği daha çok kuru yetiştiricilik olarak Malatya bölgesinde yapılmak ta olup, GAP Bölgesi’nin taze sofralık kaysı üretiminde önemli bir yeri ve payı olacaktır.

2. ÖNEMLİ ÇEŞİTLER

GAP Bölge Kalkınma İdaresi başkanlığı tarafından yaptırılan araştırma neticesinde Bölgeye uygun kayısı çeşitleri Canino, J Foulon, Precoce de Colomer ve Screare olarak saptanmıştır.

Ayrıca KHGM Şanlıurfa araştırma Enstitüsü tarafından da Şekerpare, Hasanbey, Alyanak, Karacabey, Tokaloğlu (Yalova), Stark Early Orange, Paviot, Şam, İmrahor, Rewkosy, Ungari-Best, Wilsondelicious, Aprikoz çeşitleri Bölgemiz için önerilebilen çeşitler arasında yer almaktadır.

3. İKLİM VE TOPRAK İSTEKLERİ

3.1 İklim İsteği

Kışları nispeten soğuk, yazları sıcak olan iklim bölgelerinde yetişen kaysı meyvelerinin yüksek kalitede olgunlaşabilmesi için yaz aylarında atmosferin kuru olması gerekmektedir. Havası nemli ve ilkbahar sisli geçen yerlerde çil hastalığına (Sclerotinia) tutulur ve meyve kalitesi düşer. Bu nedenle bahçelerin iyi havalanır bir şekilde kurulması gerekir. Bunun gibi ilkbaharın geç donları da bademden sonra çiçek açan bu meyve türünün herhangi bir yerde yetiştirilmesini sınırlamaktadır.

Kayısı üretimini olumsuz etkileyen iklim faktörleri; aşırı kış soğukları, ilkbahar geç donları, yaz aylarının serin ve yağışlı geçmesidir. Bu açıdan, GAP Bölgesi oldukça uygun iklim koşullara sahiptir.

Kayısı yağış isteği bakımından badem kadar, hatta bazı hallerde ondan da daha çok kurağa dayanır.

3.2 Toprak İsteği

Kayısı derin, geçirgen, iyi havalanan, sıcak ve besin maddelerince zengin olan ince dokulu, tınlı veya tınlı kireçli topraklarda en iyi yetişir. Kayısılar, çok nemli ağır topraklardan hoşlanmaz. Bu gibi topraklarda ancak erik anacı üzerine aşılanırsa büyümesine devam edebilir.

4. YETİŞTİRME TEKNİKLERİ

4.1 Çoğaltılması ve Kullanılan Anaçlar

Kayısı çeşitleri aşı ile çoğaltılır. Kaysının çoğaltılmasında kullanılan en uygun aşı, durgun göz aşısıdır. Aşı normal olarak toprak yüzeyinden 10-15 cm yükseklikten yapılırsa da kışları soğuk geçen yerlerde yüksekten aşılamak, yeni gövdeyi zerdaliden teşkil etmek daha güvenli olur.

Çöğürler tohum tavalarından şaşırtma parsellerine dikilir veya şeftalide olduğu gibi tohumlar sıralar üzerine ekilerek yerinde aşılanır. İkinci uygulama ile bir yıl kazanılmış olur.

Kayısıya anaç olarak zerdali, mirobolan eriği, badem ve şeftali kullanılır. Ancak, anaç seçiminde toprak şartları, topraktaki zararlılar, ağacın gelecekte alması beklenilen büyüklük ve meyvelerin kullanılma şekilleri ve kalitesi büyük rol oynar.

Kültür çeşitleri ile uyuşması, üzerindeki kalemin gelişmesi ve hatta kurak şartlara dayanması bakımından kaysı için en iyi anaç zerdalidir. Bu anaç nemotoda dayanıklı olduğu gibi derin ve geçirgen topraklarda tercih görür. Kireçli ve hatta kısmen tuzlu topraklarda da yetişir.

Badem kaysıya anaç olarak kireçli ve taşlı topraklarda kullanılır ancak, bademle kaysıların her zaman uyuşmadıkları unutulmamalıdır.

Kayısıya anaç olarak, özellikle alüviyal topraklarda, şeftali de kullanılsa da bu anaçla da çoğu zaman kayısıyla iyi uyuşmamaktadır. Nemli ve ağır topraklarda kaysıya anaç olarak eriğin kullanılması bir zorunluluktur.

4.2. Bahçe Tesisi

Tesis sırasında zerdali anacı üzerindeki ağaçlar arasında 10 X 10 bırakılmalı, erik anacı üzerinde bu 8 X 8 olabilir. Sulanmayan yerlerde bu mesafe ve aralıklar, 1,5 veya 2 katına çıkarılır

Fidanlar, bahçeye kışı ılık geçen yerlerde sonbaharda, yaprak dökümünden ilkbaharda gözlerin sürmesine kadar geçen periyot dikilir. Bununla birlikte, bu şartlarda, en iyisi, dikimin kış başında yani fidanlar kış dinlenmesine girdikleri zaman yapılmasıdır.

4.3 Yıllık Bakım İşleri

4.3.1.Toprak işleme

Kayısı bahçelerinde dikimden sonra ilk birkaç yıl açık toprak işlemesi yapılır. Bundan sonra, bahçelerde geçici bir örtü bitkisinin ekilmesi faydalı olur.

Bahçelerde daimi çayır toprakta suyun bol bulunduğu yerlerde ekilebilir. Kıraç alanlarda türlü materyalle yapılan malçlamanın gerek meyve miktarı gerekse meyve iriliği üzerine olumlu etki yaptığı bulunmuştur.

Sonbaharda yaprak dökümünden sonra bahçe yüzeysel olarak kültüvatör veya küçük bahçe pulluğu ile sürülür. İlkbaharda çağlalar fındık büyüklüğüne geldiğinde ve yabani otların çoğunluğunun çıktığı, yağışların bol olduğu dönemde, sıra araları yine aynı şekilde sürülür. Ağaç dipleri belle işlenir.

4.3.2 Sulama

Meyvelerin irileştiği ve olgunlaştığı yaz devresinde sulanması gerekmektedir. Sulama imkanlarının bulunduğu yerlerde toprağın geçirgenliği, sıcaklık ve buharlaşma şiddeti dikkate alınarak sulama aralıkları tayin edilmelidir.

Sulama sırasında suyun 1,50-1,80 m. yani köklerin en çok bulunduğu toprak bölgesine ulaşması istenir. Sık sık yüzlek yapılan sulamalar fayda yerine zarar verir.

4.3.3 Gübreleme

Bahçelerde geçici örtü bitkisi yetiştirilmesiyle ağaçların organik madde ihtiyaçları büyük ölçüde karşılanmış olur.

Kayısı bahçeleri için her üç yılda bir, bir dönüm başına 3 ton çiftlik gübresi verilmesi uygun olup, suni gübrelerden her yıl ağaç başına her ağacın yaşı için 100 gr hesabı ile (örneğin: 10 yaşındaki ağaca 1 kg) verilmesi faydalıdır.

Fosforlu gübreler sonbaharda ağacın gövdesinden itibaren 1-1,5 m. dışına açılacak bir ark içerisine bant şeklinde verilmesi, azotlu gübrelerinde ilkbaharda mart başında 1/2 sini, mayıs başında 1/2 sini olmak üzere serpme şeklinde verilmesi gerekir.

4.3.4 Budama

Kayısı ağaçları sebest goble, değişik doruk dallı ve yatay palmet şeklinde taçlandırılırlar. Ağaçlarda taç şekli amacıyla yapılan budamalar esnasında ana ve yan dallar üzerinde uzanmış olan obur dallar ile aynı yönde birbirine çok yakın uzamış olan sürgünlerin kesilmesiyle büyüme teşvik edilmiş ve iyi bir bahçe kurulmuş olur.

Verimli ağaçların budanmasında esas ürünün iki ve daha yaşlı dallar üzerinde meydana geldikleri dikkate alınarak dalcıkların korunmasına çaba gösterilmeli Bu nedenle kaysılarda dalcık seyreltmesi yapılmaz. Ancak yapılan budamalarla da tacın iç kısmının iyi ışık görmesini ve bu dalların kurumamalarına yardım edilir.

Ağaçlar yaşlandıkça yeni sürgünlerin uzunlukları da azalmaya başlar. 40-75 cm’lik bir gelişme göstermesi gereken sürgünler artık bu kadar büyümüyorsa budamayı daha şiddetli yapmak gerekir. Kayısılarda budama yaraları mutlaka macunla kapatılmalıdır.

4.3.5 Seyreltme

Kayısılarda seyreltme daha çok sofralık olanlarda yapılır. Kurutmalık olanlarda yapılmaz

Seyreltme meyve iriliğini artırır, meyvelerin dallarda ve ağaçlar üzerinde iyi bir şekilde dağılmalarını sağlar ve meyvenin kalitesini yükseltir.

Kayısıların en iyi seyreltme zamanı çekirdeğin sertleşmeye başladığı zamandır. Seyreltme sırasında küçük meyveler koparılmalı, büyük olanlar bırakılmalı ve 4-8 cm mesafe ile seyreltilmelidir.

4.3.6 Herekleme

Ağaçlar büyüyüp yaşlandıkça dallar, yaprak ve meyvelerin ağırlığı ile aşağı doğru sarkar. Ürünün fazla olduğu özellikle olgunluğa doğru dalların kırılma tehlikesi artar bunu önlemek için dallara herek vererek kırılmaları önlenir.

4.3.7 Hastalık ve Zararlılarla Savaş

4.3.8 Hasat

Kayısı ağaçları ekolojik şartlara ve kullanılan anaca göre 3-5 yaşında meyve vermeye başlar. Genellikle onuncu yıldan itibaren tam ürün alınır. Elli yaşından sonra meyve verimi düşmeye başlar.

Ağaç başına verim, bakım şartlarına ve ekolojik şartlara göre değişir. Canino çeşidinden ağaç başına 74.86 kg verim alınmıştır.

Sofralık ve uzak mesafeye nakledilecek olan kaysılar henüz sertken ve zemin rengi kısmen sarardığı zaman toplanır. Konservelik kaysılarda meyveler yumuşamaya başlayınca ve olgunluk rengini alıncaya kadar bırakılır. Kurutmalık kaysılarda meyveler ağaç üzerinde tamamen olgunlaşıncaya kadar bırakılır.

Bir ağaçtan hasat normal olarak 3 defa yapılır. Daha fazlada tekrar edilebilir.

Seçilen boylar (ekstra, 1. sınıf, II sınıf) ayrılan kaysılar bir kiloluk sepetlere veya 4-6 kiloluk tablalara konur. Ekstra meyveler tek sıra olarak düz veya çapraz istif edilir. Kaysı ambalajında da 30 x 40 x ve 30 x 50 cm boyundaki tablalar en elverişlidir.

Kayısılar uzun süre saklamaya gelmez, pazarda yığınağı önlemek ve uzak mesafelere sevk olgunluğunda toplanmış kaysıları sıfır derecede 7-10 gün saklamak mümkün olmaktadır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir